EMBELEŞİK

ÖYLE diyorlar.

Bir çocuk ya da hayvanın hiç durmadan oradan oraya koşturup her şeyi yapıp dökmesine…

Düşündüm de yaşadığımız hayat bu tanıma pek de uzak gelmedi.

Daha evvel yapıp ettiğimiz ne varsa iyilik, güzellik, dostluk adına gün geliyor şımarık çocuklar gibi yine kendimiz kırıp döküyoruz.

Hem de öyle sessiz, sakin bir şekilde değil.

İçinden çıkılmaz bir hâle getirerek.

Tamiri neredeyse mümkün olmayacak şekilde yapıyoruz bu tahrip işlerini.

Yıkmak kolay, yapmak zordur.

İmar her zaman güçtür.

Hele de bu imar işleri yıkılan gönüller, kırılan kalpler, dağılan dostluklar, harap edilen hâtıralar konularında ise daha bir zor oluyor.

Tam bir embeleşik durumu yani!

Ne diyelim?

Farkında olmak ilk adım sanırım.

Uzun bir süreci göze almak da ikinci aşaması işin.

Ne yapıp etmeli, embeleşik duruma düşmemeliyiz.

03.08.2017

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir