DİLİM YÂRİ HECELER

UĞUR CANBOLAT ÇOK konuştuğu söylenemezdi ama muhabbetsiz de denilemezdi. Yeri ve zamanı geldiğinde gerektiği kadarını söyler sonra kelimeleri tekrar içine çekerdi. Dinlemeyi tercih ederdi. Buna rağmen dudakları sürekli kıpırdar dili kendi duyacağı kadar bir şeyler söylerdi daima. Arada bir hisli hisli iç çekerdi. Elinde olmadan ağzından kaçan o “Ahh” nidası boş bulunduğumuz kimi zamanlar bizi …

MÜHEYMİN

UĞUR CANBOLAT AHLÂK-I HASENE erleri “Müheymin” olanı bilenlerdir. Hayatını buna göre düzenleyen ve bunun dışına asla çıkmayan, kulluğunun gereği olarak zaaf göstererek bu çerçevenin dışına düşmesi halinde ise derhal nedamet gösterip tövbe ederek geri dönenlerdir. Müheymin olmaya çalışan güzel ahlak yolcuları her şeyi gözetim altında tutarlar. Helal haram ayrımını sürekli aktif biçimde yaparlar. Korunması gerekli …