SADAK

YOLCUSUN madem bir sadağın olmalı.

Yol her zaman tekin değildir. Güvenli olmayabilir. Yol kesiciler vardır. Seni sarpa uğratabilirler.

Ve sadakları okla doludur.

İlkin korunmayı bilmelisin.

Nefisini, bedenini, canını korumayı bilmelisin. Dahası da var üstelik.

Aklını korumalısın.

Gayretlerini zayi etmemelisin.

Fikrine, doğru düşüncelerine atılan okların nereden geleceğini sezmeli tedbirini buna göre almalısın.

Kışın en şedit günlerinde nasıl ki dışarıya paltosuz çıkmıyorsun soğuktan korunmak için, aklını ve fikrini de korumalısın.

Muhakeme gücünü ortadan kaldıracak zehirli oklara karşı mütemadiyen hazırlıklı olmalısın.

Yeterli mi bu? Değil elbette.

İlk korunacak yerin kalbindir.

Sahip çık kalbine. İstilaya uğramasın.

Oraya yönelik gelebilecek düşman kuvvetlerine ait oklar için önceden tedbir almalısın.

Tuzakları düşünmeli ve görmelisin.

Bozmalısın bunları. Kapanları fark etmelisin ilkin.

Sonra sadağına atmalısın elini. Tirkeşin her zaman ulaşılır olmalı.

Ve atmalısın okları saldırıları bertaraf etmek için.

Bir sadağın olmalı evet.

Dosta değil, gönlünün düşmanlarına atmalısın oklarını.

Öldüren değil olduran oklar olmalı bunlar.

Öldürmeye gelmişken dirilenleri görmedin mi ey gönlüm?

Hatırla onları.

Sana öldürücü zehirli oklar atılsa da sen yaşatıcı ol.

Sadağındaki oklar can alan değil can suyu sunan oklar olsun.

Mümkün mü bu? Mümkün.

Haydi o zaman.

05.05.2018

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir