VEZİNSİZ

BİR vezinsiz çığlığım ben sevdiğim.

Ölçüye gelmeyen bir çığlık bu…

Tartıya girmeyen…

Çoğu defa hesap edilemeyen…

Ne vakit, nasıl bir perdeden içimin içinden sana ünleyeceğimi inan bilmiyorum.

Sessizliğin derinlerinde seyrederken avazım an oluyor ki, asumanı kaplıyor.

Seslendikçe açılıyor sesim.

Çığlıklar çığlıklara ulanıyor.

Sonra mı?

Sonra uçsuz bucaksız bir uçurumdan düşer gibi düşüyor derinlere çığlığım.

Yine vezinsiz, hesapsız…

Yine tutamadığım, hâkim olamadığım bir şekilde birbirini tetikliyor.

Ve devam edip duruyor.

Gökyüzünden derin uçurumlara, uçurumlardan semanın en içlerine doğru.

İşte o vakit gözlerini arıyor gözlerim.

Bakışların bana bir sükûnet sunuyor.

Dindiriyor çığlıklarımı.

Ve işte o zaman vezinsizlikten kurtuluyorum.

Bir sessizlik, bir sakinlik geliyor ruhuma.

Gözlerinde gördüğüm gözlerimden kendime akıyorum.

Ölçümü buluyorum.

Çılgın çığlıklarımdan sonra bir gökkuşağı doğuyor içimde.

Nasıl mı?

İşte onu anlatamam.

Sen anla!

10.04.2018

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir