TAKLİT İLE KİLİTLENME

ÖZGÜN bir fikrim yoktu.

Çünkü özgür düşünemiyordum.

Ne görüp duymuşsam bunları mutlak doğru olarak kabul edip onları tekrarladığım bir hayatı yaşayıp gidiyordum.

Rahattı.

Konforluydu.

Düşünmek zorunda olduğum hiçbir mesele yoktu.

Hayat akıp gidiyordu.

Gerçeklik diye bir derdim olmadığından sorma ihtiyacı da duymuyordum.

Bir gün geldi düzen bozuldu.

“Gücü pekiştir” dedi.

“Nasıl?” dedim.

“Denge ile” diyerek cevapladı.

“Varlığın ruhunu harekete geçir” dedi.

“Nasıl?” dedim.

“İdrake gelerek” diye cevapladı.

“Ahlaksızlık, sorumsuzluk, anlamsızlık ve cehaletten kurtulmak gerek” dedi.

“Nasıl?” dedim.

“Âlime değil onun hak olan ilmini kavrayıp gerçeğe uyarak” dedi.

“Bilgiye dayanmayan, sırf arzu ve hevesle yapılan işlerden kurtul” dedi.

“Nasıl?” dedim.

“Özündeki cevheri keşfedip açığa çıkararak” dedi.

Devam etti.

“Toplum duyarlılığını harekete geçir” dedi.

“Ne demek bu?” dedim.

“Amel-i Salih budur” dedi.

“Tüm bunları başarmak mümkün müdür?” dedim.

“Taklit ile kilitlenmediğimiz sürece evet” dedi.

Siz ne dersiniz?

11.01.2021

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

  • Kaidesi Olmayanın Gailesi Olur

    UĞUR CANBOLAT YANAŞIK düzen eğitimine ilk elden alınmıştık. Askerliğe dair hiçbir kuralı bilmiyorduk. Sadece akşamüzeri teslim olmamızdan sonra neredeyse üstümüze…

    Read More

  • ANLAYARAK İMAN ETTİĞİN KİTAP

    UĞUR CANBOLAT AHLÂK-I HASENE erleri, anlayarak kitaplarına iman edenler arasından çıkarlar. Her ne pahasına olursa olsun anlayarak kutsal metinlerini kaybetmemek…

    Read More

  • Şiirini Kaybeden Milletleri Felaketler Bekler

    Şiir denildiğinde sadece romantik duyguları hatırlamak, ergenlik dönemlerinin hissiyatıyla sınırlamak yanlıştır. Elbette bu duygular şiire yansır ancak şiir bunlardan ibaret…

    Read More