MUTLULUK TİCARETİ

UĞUR CANBOLAT

OLUR MU demeyin, olur.

Bal gibi olur hem de. Daha doğrusu oluyor zaten.

Hâli hazırda yaşadığımız bundan başkası değil.

Neredeyse hepimiz mutluluk tüccarlarıyız.

Mutluluk alıp, mutluluk satıyoruz.

GERÇEK mutluluk mudur, alınıp satılan derseniz eğer buna cevabım hayır olacaktır.

Sahtedir.

Geçicidir.

Plastiktendir hatta.

Ömrü çok kısadır.

Anlık mutluluklardır daha doğrusu keyiflerdir bunlar denilebilir rahatlıkla.

SANAL dünyanın esaretine düşmüş olan günümüz insanı ne yazık ki, gerçek mutluluğa erişip ulaşamadığından sahtesi ile kendisini avutmaktadır.

Ticareti ise tam da bu sebeptendir.

Oysa gerçek mutluluk alınabilir mi?

Satılabilir mi?

Başkasına devredilebilir mi?

Bağışlanabilir mi?

Hiç sanmıyorum.

PEKİ, gerçek mutluluk bulaşıcı değil midir?

Evet.

Hakikatte mutlu olanlar çevresine onun pırıltılarını sunarlar.

Etkilerler.

Yanlarında bulunmak bile başkalarına iyi gelir.

Şifa sunar.

Onların mutluluk çadırlarından hiç çıkasınız gelmez.

Bulunduğunuz süreyi uzattıkça uzatmak istersiniz.

GERÇEKTEN mutlu olanlar bunu göze sokmazlar.

Lafını etmezler.

Nutuklarını atmazlar.

Sosyal paylaşımlarla başkalarının dikkatini çekip “Bakın ne kadar da mutluyuz” çığlıkları atmazlar.

Mutluluk ciddiyet ister çünkü.

Vakur olmayı gerektirir.

Ağır başlı olanların kârıdır.

Riyakârlara kendilerini armağan etmezler.

Hayatın hakikatine erenlere verilen bir İlahi ikramdır.

Şükür gerektirir.

Ehli ise zaten bunu tenhada her daim yerine getirir.

MUTLULUK ticareti yapanlar ellerindeki malzeme sahte olduğundan asla doyuma ulaşamazlar.

Tatmin olmuşluk duygusunu yakalayamazlar

Bu sebeple de pazarlamalarında sınır tanımazlar.

Bağırdıkça bağırırlar.

Her yeni giysilerini göstermek isterler.

Her yemeklerini paylaşmaktan geri duramazlar.

Gittikleri mekânları ilan edip duyurmadan rahat edemezler.

Sosyal statü uğruna girmedikleri zahmet kalmaz.

Yoruldukça yenilerine giriştikleri kısır bir döngünün pençesine düşerler.

Çember döner, ruhlar yorulur, gönüller yıpranır, akıllar dumura uğrar, zihin felç olur.

Ama yine de durmazlar, duramazlar.

Çünkü başka beslenme kaynakları yoktur.

Kimi eşiyle, kimi çocuklarıyla, kimi konumuyla, kimi ise maddi varlıklarıyla bu sahte oyunu oynayıp dururlar.

Oysa gerçekten mutlu olanların en büyük hazinesi tevazudur.

Varlığı verene şükran duygularını yükseltmektir.

Mutluluk ticaretinin tacirleri olmaktan kurtulup gerçek mutlular kervanına katılabilmek niyazıyla.

Ya Selâm!

15.04.2023

https://www.istiklal.com.tr/kose-yazisi/mutluluk-ticareti/752780

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

  • Kaidesi Olmayanın Gailesi Olur

    UĞUR CANBOLAT YANAŞIK düzen eğitimine ilk elden alınmıştık. Askerliğe dair hiçbir kuralı bilmiyorduk. Sadece akşamüzeri teslim olmamızdan sonra neredeyse üstümüze…

    Read More

  • ANLAYARAK İMAN ETTİĞİN KİTAP

    UĞUR CANBOLAT AHLÂK-I HASENE erleri, anlayarak kitaplarına iman edenler arasından çıkarlar. Her ne pahasına olursa olsun anlayarak kutsal metinlerini kaybetmemek…

    Read More

  • Şiirini Kaybeden Milletleri Felaketler Bekler

    Şiir denildiğinde sadece romantik duyguları hatırlamak, ergenlik dönemlerinin hissiyatıyla sınırlamak yanlıştır. Elbette bu duygular şiire yansır ancak şiir bunlardan ibaret…

    Read More