ALIŞILMIŞ

EVET, alışılmış güzel âdetlerin olsun.
Hatır sormaların, gönül alışların olsun.
Sımsıcak merhabaların olsun yiğidim. Sabah tebessümü gibi alışılmış selamlamaların olsun.
Yabancı olmayan alışılmış bakışların olsun. Güneş gibi her sabah tam vaktinde doğup ısıtan ve aydınlatan.
Bir bahar gibi alışılmış gelişlerin olsun, gülüşlerin olsun içime yepyeni baharlar getiren.
Bir tomurcuk gibi, papatya gibi, sardunya gibi mesela.
Alışılmış muhabbetlerin olsun.
Alışılmış sevgilerin, yaşamaya doyamadığın şefkatlerin olsun.
Dostların olsun sözün közünü karıştırmaya alıştığın…
Yokluğunda aradığın, göremediğinde göz bulutlarının dolduğu arkadaşların olsun.
Ama alışılmış ıstırapların olmasın.
Keder rüzgarları savurmasın yapraklarını hoyratça.
Alışılmış güzellikleri yerinden söküp atan hoyratlıklar uğramasın dünyana.
Uğramasın uğursuzluklar.
Uğuru olalım birbirimizin, hayrı, neşesi, rayihası hayatın.
Kokusu birbirine karışmış, bir olmuş olan alışılmışlıklarımız olsun.
Olsun be yiğidim.
Olsun!
18.04.2018

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

  • Hayatın Sessiz Çatlakları

    UĞUR CANBOLAT “SESSİZ çatlamalar yaşıyorum” demişti nasıl olduğunu sorduğumda. Hiç duymadığım bir kavramdı. Bu da nesi diye itiraz edecek oldum…

    Read More

  • Teber ve Muteber

    UĞUR CANBOLAT HIRPANİ kıyafetler içindeydi. Uzaktan bakıldığında korkutucu olduğunu bile söyleyebilirim ancak mesafe azalıp yüz hatlarını gördüğünüzde, konuşmasına mülaki olduğunuzda…

    Read More

  • İNKÂRDAKİ İKRAR

    UĞUR CANBOLAT AHLÂK-I HASENE erleri, kalplerindeki tasdiki dilleriyle de güçlü bir şekilde ikrar edenlerin arasından çıkarlar. İlahi vahyin sunduklarını kalpleriyle…

    Read More