GÜLÜNCE GÜLERDİ GÖKYÜZÜ

ÖYLE inanıyordu. Samimiydi. Hilesi hurdası yoktu. Neyse o.
Şeffaftı. Bir taraftan baksan diğer yönü görünürdü neredeyse. O kadar saf ve duruydu. Hala yaşadığımız dünyada böyleleri kaldı mı dedirtirdi. Daha doğrusu derlerdi. O ise çok sakin davranırdı. Kendinde bir fazilet görmezdi. Söylenen iltifatları, övgüleri üzerine alınmazdı.
Yükü hafif tutardı yani. Modern yaşamın getirdiği ne kadar fazlalık varsa hepsine uzaktı.
Hayret ettiğim şeyse hiçbirine ihtiyaç duymuyordu. Heves etmiyordu. Sahip olma arzusu taşımıyordu.
Bizim uğruna kavgalar ettiğimiz meselelere dönük bakmıyordu bile.
Dedim ya yükü hafif tutuyor diye.
Geçen gün aklıma düştü yine silueti. İşi gücü bırakıp adeta onu seyre daldım.
Yumdum gözümü. Niye mi? Daha berrak görmek için. Hep göz açık iken görülmez ki!
Her şeyi tek tek düşündüm. Mutlu oldum.
Bir yere takıldım. O sahneyi geriye sarıp tekrar tekrar seyrettim. Bıkmamacasına…
Nasıl güzel gülüyordu, ah nasıl.
Tarif et derseniz tek cümlem var o da şudur.
Gülünce, gülerdi gökyüzü!
12.11.2018

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

  • Bağ Kurmak ve Mesafeli Yakınlık

    UĞUR CANBOLAT MESAFELİ YAKINLIK yanlısıydı. İlişkilerini sınırlandırırdı. Sabahın kör vaktinde kalkıp abdest alır ve kendini yollara vururdu. Maksadı kimseyle bağ…

    Read More

  • Haya ile Hayat Bulanlar

    UĞUR CANBOLAT KALABALIK bir ekiple Erenler diyarı diyebileceğimiz Kastamonu’ya gitmiştik. Yolculuğun her safhası güzeldi. Coşkuluydu. Dostlar hayata anlam katmaya kendi…

    Read More

  • MANEVİ ERGİNLİK

    UĞUR CANBOLAT AHLÂK-I HASENE erleri, cehalet ergenliğinden manevi erginliğe geçebilenler arasından çıkarlar. Doğru yolu izleme bakımından aklını kullanmakla elde edilen…

    Read More