BİR GÜLÜMSEYİŞİNE…

ONLARCA şiir yazarım diyordu. O bir gülüversin bana, ben ona onlarca şiir yazarım. Bununla kalmam yanına güller, laleler, çiğdemler iliştiririm.

Yetinmem yine diyerek devam etti. Sordular. Dahası da mı var diye. Olmaz mı dedi, olmaz mı?

Bülbülün seslenişini eklerim. Serçenin sekişini…

Coşmuştu ki, ne coşma.

Elleri sürekli hareket ediyor üzerine çıktı kaya parçasının üstünde kitleleri etkileyen bir hatipten daha ateşin bir şekilde cümleler bırakıyordu dudaklarından.

Onu o güne kadar böyle görenler olmamıştı.

Heceyle mi yazarsın, aruzla mı diye sormayın. Hepsiyle yazarım, hem de her dilde yazarım.

Başka dil bildiği bilinmiyordu ama yine de yazabilecekti demek ki.

Bir gönle aşkın güneşi doğarsa nelere kadir olabiliyor diye hayret ifade edenler oldu. Tam o sırada şu cümleler duyuldu.

O benim güneşim, gün boyu gülümser bana. Benimde sürekli gülümseyişim bundan. Akşamı bulduğumda ay ile göz kırparım. Yıldızlar mı? Onlar bizim kandillerimiz.

Ne kadar daha gelip o kaya parçasının üzerinde bu ateşli cümleleri kurduğu bilinmiyor ama o gün söylediklerinin hiçbir kelimesi unutulmamış.

Nesilden nesile bir miras gibi aktarılmış.

08.10.2019

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

  • MANEVİ ERGİNLİK

    UĞUR CANBOLAT AHLÂK-I HASENE erleri, cehalet ergenliğinden manevi erginliğe geçebilenler arasından çıkarlar. Doğru yolu izleme bakımından aklını kullanmakla elde edilen…

    Read More

  • Esmâlardan Öze Yolculuk

    Esmâ konusunda çalışan pek çok kişinin olduğunu sosyal mecralarda reklam kokan paylaşımlar sebebiyle biliyoruz. Bu konunun hakkını veren ciddi çalışmalar…

    Read More

  • Bilgiliydi Ama Cahildi

    UĞUR CANBOLAT YILLAR önceydi. Yozgat çevresinin tanınmış âlimlerinden Halit Demirpolat Hoca ile yakın temas içerisindeydim. Her günü okuma ve onları…

    Read More