NİCEDİR gözleri uyku ile barışık değildi. Firar etmişti, kovalasa da yetişip yakalayamıyordu. Aylar, yıllar bu şekildi ardı sıra devrilip gitmişti. Saçlar beyaza boyanmaya yüz tutmuştu. İlkin şakaklarından kendini gösterin bu kar tanesi gibi saçlar zamanla fırtına dönüşme eğilimine girmişti. “Boyatsam iyi olacak” diye düşündüyse de bir türlü karar veremedi. Boyatsa hangi renge boyatacaktı. O renk …
GECE uzun sürmüştü. Geçmişte yaşanan ne kadar pürüz varsa hepsi merhamet eleğinde elenmiş haklar helal edilmişti. Şimdi çay daha bir lezzetliydi. Kahve daha bir telveliydi. Üzerlerinde yıllar yılı taşıdıkları yüklerden kurtulmuşlardı. Önce kendilerinin işledikleri kusurları kabul etmişler, itiraf etmekten çekinmemişler ve sahih bir özür dilemeyi de başarmışlardı. Harika bir uyku çekmişti ardından. Nicedir bu kadar …