Günün Yazısı

NADİYE

KİLİT taşıydı. Hayata her alanda tutunuyordu. Umutsuzluklardan umut çıkarabilecek bir yapıdaydı. Oyuncağı olmayan çocuklardan biri olarak büyüdü. Kıvırcık saçlarına toz, toprak, saman dolardı. Babasının ola ‘Nadiye’ diye bir seslenişi vardı ki, yürek dağlardı. Her babadan daha başka, her evlattan daha farklı bir iletişimleri olmuştu ve bu hep böyle devam etmişti. O dedesinin bir rüyasıydı aynı …

KENDİ SÛRETİNE ÂŞIK OLMAK

“GİDEREK kendi suretine âşık olan insanlara dönüştük, farkında mısın?” diyerek söze girdi. Yaşı ileriydi, güngörmüş biriydi. Tam anlayamasam da dikkat kesildim. Başını sahil tarafına çevirip öz çekim yapanları işaret edince mesele netleşti. “Özünü bilmeyenlerin öz çekim merakı bu” dedi ardından. Ne kadar yerinden bir teşhis bu. İç aydınlanmamızı sağlamaktan ziyade dış duvarımızı parlatmanın kaygısını güder …