ÖNYARGININ pençesine düşmüştüm. Yargılarımı önyargılarıma göre yapıyordum. Fena da çuvallıyordum elbette. Meseleyi anlamam uzun zaman aldı. Elimde ölçülebilir, test edilebilir fizik bir veri yoktu. Ne doğrulanabilir ne de yanlışlanabilirdi. Akıl yürütmeyi de sağlıklı yapmadığımdan ya tamamen sezgilerime ya da duyduklarıma dayandırıyordum kararlarımı. Objektif değil tamamen sübjektiftim yani. Göz ile bakıyordum ama bunun yeterli olmadığını acı …
KESİNLİKLE böyledir, başka bir seçenek yoktur. Neye ihtiyaç duyuyorsak elde edeceğimiz odur. Çünkü peşinden gittiğimizdir bulduğumuz. Kişi nelere susuyorsa yolu oralara varacaktır. Arayacak yorulacaktır elbette ama aradığını bulmuş olacaktır. Yemeği bulduran açlıktır. Uykuyu çağıran yorgunluktur. Şifayı davet eden acılardır. Vuslatı talep eden hasretin narına yanandır. Arzularımız, emellerimiz içimizdeki harlı alev gibidir. Neye yönlenirse onu bulur. …