SEPET elinden hiç düşmezdi. Nereye gitse onunla giderdi. Buna şaşıranlar olsa bile üzerinde pek durmazlardı. En çok hayrete sebep olan yanı ise beş vakit namaz için camiye de sepetle gidiyor olmasıydı. Dikkatli bakışları üzerinde fark ettiğinde yüzünde hafif bir gülümse belirir ilerlemiş yaşına rağmen ay gibi parlak dişleri görülürdü. Sonrasındaysa şu cümle duyulurdu: “Aldım götürüyorum.” …
YAŞINI almıştı. İşi gücü devrederek kendini emekli etmişti. İçinde yıllardır taşıdığı bir ukde vardı. Artık onu çözmeye karar vermiş şirin bir köye gelip yerleşmişti. Uzunca sayılabilecek bir zaman içinde ciddi emekler harcayarak kendisine bir bahçe yapmıştı. Toprak ile iç içe bir hayat düşlemiş ve artık bunu gerçekleştirmişti. Neredeyse yörede mümkün olan her sebzeyi yetiştiriyordu. Özenle …