UĞUR CANBOLAT HASRETİN yakıcı derelerinden geçtiği belliydi. Gözleri hep kısıktı. Sürekli uzaklara bakar gibi konuşurdu. Aralarda ise anlamlı susmaları olurdu. İçsel konuşmaları oluyordu muhtemelen ama dışarıya sır vermiyor, bir kelime bile kaçırmıyordu ağzından. Bu ise biz çevresindekileri soru sorma konusunda kışkırtıyordu ve tam ağzımızı açacağımız zaman öyle bir cümle söylüyordu ki, yerimize çakılmış gibi geri …
SAKİN bir kişiliği vardı. Sessizliği tercih ederdi. Çünkü sükûnet onun için besleyiciydi. Aslını söylemek gerekirse bende bundan yanaydım. Hareket ve cevvaliyetten çok kendimi sakinlikle dinlendirirdim. Yakından tanıyanlar “Sakin bir liman gibisin” dediklerinde mutlu olurdum. Diğer türlü bir yaşayış beni yorardı zaten. … “YORULMADAN yoğrulmak olmaz” fikrini benimsemiyor değildim ama yine de reyim sakinlikten yanaydı. Derken …