UĞUR CANBOLAT ONU heybesi olmadan gören hiç olmamıştı. Küçük yaşından beri sol omuzuna attığı heybesiyle dolaşır asla onsuz dışarı çıkmazdı. Çeşit çeşit heybeleri vardı. Günlük kıyafetlerine uyumlu olmasına özen gösterirdi. Bir nevi kıyafetini tamamlayan bir aksesuar hâlini almıştı. İlk gençlik yıllarında konuya çok dikkat edilmemiş olsa da yaş kemâle ermeye başladığından insanların dikkatli bakışlarını üzerine …
UĞUR CANBOLAT SEMERCİYDİ. Ahmet diyerek ünlerlerdi. Dededen babadan kendisine intikal eden mesleğini hakkını vererek yapardı. Civarın en iyi semercisiydi. Malzemeden çalmazdı. Kendirden önce vurup yapıştırdığı malzemeyi kirmenle eğirir ve evvelden hazırladığı bal mumu ile iyice sıklaştırıp sağlamlaştırırdı. Bu ipi vücudu yapılı, semiz, iyi beslenmiş birkaç pehlivan var gücüyle çekse bile neredeyse koparamazdı. Yaptığı işin hakkını …