UĞUR CANBOLAT UZUNCA beklemişlerdi ama Allah onlara yuvalarının muhabbetini arttıracak bir evlat ihsan etmemişti. Yıllar bu umutla geçmişti. Başvurmadıkları yöntem neredeyse kalmamıştı. Şöhretini duydukları her hekime gitmişler, önerilen her hususu da dikkatle yerine getirmişlerdi. Ama ne hayırlı bir haber ne de yüz güldürücü bir netice alabilmişlerdi. İnançlardı insanlardı. Tevekküle bürünüp takdir böyle demek ki diyerek …
UĞUR CANBOLAT KÜÇÜCÜKTÜM. Köy odamızda dedem ve yaşıtları hemen her gün muhabbeti harlarlardı. Orası esasen söz meydanıydı. Muhabbetin durmayan devranıydı. Söz saygıyla karşılanır, hürmetle baş tacı edilir oradan da gönle buyur edilirdi. Konuşana hürmetsizlik edilmezdi. Lafa karışılmaz sonuna kadar kemal-i ciddiyetle dinlenilirdi. Kelam hitama erince sahibi “Ulular meclisi” gibi başköşeye dizilmiş yaşlılardan birine doğru başını …