NASIL oluyor bu demeyin, oluyor. Çokça gerçekleşiyor üstelik. Bir nevi atalet sendromuna yakalanıyoruz. Bizimle ilgili etkilemek üzere söylenen ezber cümleleri üstümüze alıp içselleştiriyoruz. Bununla da kalmıyor ömür boyu tekrar ediyoruz. Bizi bir kutuya sığdırmak isteyenlere boyun eğip kabulleniyoruz. Oysa bu mümkün değil. Duygularımız hangi sandığa sığabilir? Ya fikirlerimiz? İçimizde doğan ilhamlar kutulara hapsolabilir mi? Olamaz …
NEŞET USTA’NIN seslenişini hepimiz yüreklerimize nakşetmişizdir. Hani “Gönül dağı yağmur yağmur boran olunca” diyerek mızrabını tellerle buluşturduğunda bizimde yürek ateşimizi tutuşturduğu o muhteşem türküden bahsediyorum. Hatırladınız mı? İşte o muhteşem dizelerin birinde “Dost elinden gel olmazsa varılmaz” der. Varılmaz elbet, varılır mı hiç? Tasavvuf dünyamızın yıldız şahsiyetlerinin muhteşem hayat hikâyeleriyle bizleri buluşturan değerli tasavvuf araştırmacısı …