UĞUR CANBOLAT ADAMDI gerçekten… Bana pek çok ilki yaşatan kişiydi. Köyde geçirdiğim çocukluk dönemlerinde ilk harçlık veren kişiydi. İyi bir paraydı. Köy yerinde parayla pulla pek işimiz olmadığından gömme duvar dolap içerisindeki kitabımın içine saklamıştım. Bazan açar bakardım. İçime tarif edemeyeceğim bir değerlilik hissi dolardı. Bu duyguyu bana ilk yaşatan yine sevgili amcam Süleyman Canbolat …
UĞUR CANBOLAT DÜNYAMIZDAN değildi sanki. Başka bir diyardan arzımıza düşmüş gibiydi. İnsanların sevinçlerini, mutluluklarını, coşkularını, heyecanlarını, umutlarını, hayallerini, özlemlerini, tutkularını, tat alışlarını, zevklerini, acılarını, kederlerini, kırgınlıklarını anlayamıyordu. En çok da öfkelerini, kızgınlıklarını, kıskançlıklarını, fesada yatkın oluşlarını, bozgunculuk yapmalarını, ithamlarda bulunup yaftalamalarını, ötekileştirmelerini, yaşamlarını bencillik üzerine kurmalarını anlayamıyordu. Bu sebeple derin sessizliklere kaptırıyordu kendisini. Uzun uzun …