UĞUR CANBOLAT ÇEVRE kendisini inatçı olarak görürdü ama o bunu kasla kabul etmez “Ben inatçı değilim, dirayetliyim” derdi. Gerçekten öyleydi. İradesi tunçtan karılmış gibiydi. Kararından vazgeçirebilmek için ikna edilmesi gerekirdi. Bunun dışında hiçbir yaptırım onu verdiği bir karardan geri adım attıramazdı. İşte işin bu kısmı için belki inatçı denilebilirdi ama bu husus az çok herkes …
UĞUR CANBOLAT NE SORSALAR aynı cevabı verirdi. Dilinde zikir olmuştu âdeta. Sen kimsin? Hiç. Nereden geliyorsun? Hiç. Nereye gidiyorsun? Hiç. Amacın ne? Hiç. Ne yapıyorsun? Hiç. Hayata ne katıyorsun? Hiç. Kendine ne katıyorsun? Hiç. Aslın ne? Hiç. Faslın ne? Hiç. Nasılsın? Hiç. Adın ne? Hiç Ne olmak istiyorsun? Hiç. Böyle uzayıp giderdi sorular… Zamanla adı …