NE çok tozlanıyoruz aslında… En çok da sanırım şuurumuz tozlanıyor. Bilincimiz tozlar altında kalıyor. Vermesi gereken tepkiyi veremez oluyor. Dikkatlerimiz dağılıyor, ilgilerimiz pörsüyor, bilgilerimiz ise eskiyor. Güncelleyemiyoruz kendimizi. Tozlanmış bilgilerimizle yaptığımız eylemler, ameller ne kadar diriltici olabilir ki? Dilimiz bile tozlanıyor, doğru kullanılmadığından. Hatır soruşlarımız pırıltısını kaybetti. Selamlaşmalarımız ışıtıcı değil artık. En çok da galiba …
HER akşam hemen evlerinin bulunduğu sokağın sonundaki türbeye gidiyor esas duruşa geçip tekmil veriyordu. Bir gün bile tekmil vermeden eve girdiğini gören, duyan olmamıştı. Bu bir alışkanlık mı, bir hayat rutini mi yoksa tazelenmek miydi bilmiyorum. Acaba her akşam bunu yaparak yanlış gördüğü dünya gidişatına karşı öfkesini mi biliyordu? Kutsal bir öfkenin neferi miydi? Bunu …