Kısa Kısa

ÜRPERTİ

AKLIMDAN ne vakit kalbime damlamaya başlasan işte o hale gelir bana. Gelir ve sarar. İçimde tarif edemediğim duygular selamlaşmaya başlar. Bir nevi bayramlaşmadır bu. Bırakırım kendimi. Aklım, zihnim, fikrim teslim olur. Teslim olmadan nasıl selamet bulur ki… Huzurun iç basamaklarından nasıl çıkar ki… Bu ürperme senin kalbimden benim kalbime duygulardan oluşan bir hücumdur. Bir kuşatma …

BABA GİBİ…

NASIL özlediğini anlatıyordu. Gözünde hasretin nasıl tüllendiğini… Gecelerin ışığa olan hasretini, suyun denizi buluşunu, serçenin dala konuşunu… Yetinmedi bununla da. Bir kış gününde yağan karlar sonrasında penceresine konan güvercinin gözlerine bakan yalnızlıklı bakışı anlattı sonra. Yine de yetinemedi. Özlemini kelimeler taşıyamıyordu. Belli ki çokça birikmişti. Ayrıca hangi kelime hasretin yükünü taşıyabilir ki? Sizce bu mümkün …