Öğrenme Yolculuğunda Aşk ve Firkat

UĞUR CANBOLAT

ÖĞRENMENİN temel özelliklerinden birisi kişinin tutum ve davranışlarında meydana gelen değişim hâlidir. Bu söz konusu olmuyorsa tam anlamıyla bir öğrenmeden bahsedilemez.

Okumuş olabilir. Dinlemiş olabilir. Öğretmeninden geçer not bile almış olabilir.

Sertifikalar edinmiş, diplomalar alıp çerçeveletmiş dahi olsa bunlar kişinin hayatına yansıyan davranışlara sebep olmamışsa öğrenme gerçekleşmemiştir.

Öğrenmenin temel belirtilerinden bir diğeri de tutum ve davranışlarda meydana gelen değişimin ne kadar kalıcı olduğu ve ne kadar sürdüğü meselesidir. Aslında burada kalıcı öğrenmeden bahsediyoruz. Öğrenme, değişikliği besler, değişikliklerse sürekli öğrenmeyi tetikler. Yine bu durum gözlenmiyorsa orada aynı şekilde gerçek bir öğrenmeden bahsetmek beyhudedir.

Gözden kaçırılmaması gereken diğer önemli bir husus daha vardır ki, bu da kişinin öğrenmeye bağlı olarak aktif bir yaşam sürmesidir. Öğrendiklerini pratiğe dökmesidir. Zihinsel egzersizlerden kendini koparmadan bilgilerini sahaya sürmesi ve neticelerini dikkatle analiz ederek tıkandığı yerleri açması, atladığı yerleri bulup yeniden üzerinde çalışıp noksanını izale etmesidir.

Bunlar birbirine birer görünmez halka şeklinde bağlı olarak işletilmezse öğrenme eylemi tam gerçekleştirilmiş sayılmaz. Çünkü sonuçsuzdur.

İNSAN normal bir seyahate çıkmak istediğinde bile önceden plan yapar. Gezip görmek istediği yerler hakkında ön araştırmalarda bulunur. Ulaşımın daha konforlu ve ucuz olabilmesi için daha önceki deneyim sahiplerinin yorumlarına ihtiyaç duyar. Seyahat edilecek iklime göre hava durumları kontrol edilir. İklim şartları ve tabiatın zorlukları hesaba katılır. Kıyafetler buna göre seçilir.  Ardından valiz hazırlama işi gelir ki, bu da ustalık ister. İlaçlar, kremler, biletler vs uzar gider…

Yani yolculuk yapan kişi bir stratejist gibi hareket eder. Öngörülerde bulunur. Alternatifleri ve riskleri hesaba katarak zorluklar ve beklenmeyen durumlar karşısında neler yapılabileceğini planlar. Öğrenme yolculuğu da bu hazırlıklardan daha önemlidir. Daha stratejiktir. Dolayısıyla bir seyahat hazırlığı kadar bile ciddiye alınmazsa sonuç yüz güldürücü değil üzücü olur.

ÖĞRETMENLERİMİZ, hocalarımız, aile büyüklerimiz, ilmine güven duyduğumuz âlimler, bu konuda kendisini donatmış olan dost ve arkadaşlarımız bize öğrenme yolculuğunda eşlik ederler.

Her dost bize bir şey katar. Eli bize değen her arkadaşın öğrenme yolculuğumuzda hakkı üzerimizdedir. Ben naçizane esnafları da bu halkaya dahil ederim. Çok özet geçerler ama sıkı öğreticidirler.

Öğrenme mimarimizde bunların yeri kıymetlidir ve hiçbiri yadsınamaz.

Dergiler, kitaplar, fuarlar, mekanlar, müzeler, tarihi dokusu olan yerler, farklı coğrafyalar…

Bunlar da öğrenme yolculuğumuzun mühim unsurlarıdırlar.

Hikayeler, masallar, şiirler, deyişler, türküler… Onlar da öğrenme yolculuğumuzun önemli damarlarıdır. Ancak gerçek öğrenme yolculuğunun öğretmenleri bunlarla da sınırlı değildir.

SEVGİ çok önemli bir öğretmendir mesela…

Sevmeyi, fedakarlığı, başkası için yorulmadan gayret etmeyi, beklentisizliği, hoş görmeyi, yârenin gözüyle de bakmayı, farklı zaviyelerden meseleleri yorumlamayı, “Dediğim dedik” tavrından vazgeçip esnemeyi, sabretmeyi, iyi yönde dönüşmeyi, iki bedeni tek ruhta birlemeyi öğretir.

Öğrenme yolculuğunda mühim bir öğreticidir.

AŞK harika bir hocadır.

Yakar, yıkar bazen, kül eder, sonra döner küllerinin altında kalan közü karıştırır, yeniden harlar.

Hâlden hâle evirir, çevirir.

Coşkuyla zirveleri buldurduğu gibi hüzün ve kederin bin bir türüyle tanıştırarak ince eleklerden geçirerek damıtır. Kaynatır, soğumaya bırakır sonra. İlla buhurdandan geçirmek için tüm tortularından arındırarak inceltir, nuranileştirir.

FİRKAT…

Öğrenme yolculuğunun en yakıcı, en zalim ama aynı zamanda en etkili öğreticisidir.

Ayrılık ateşinde çevirir.

Yokluğun varlıktan daha var olduğunu belletir.

Bir arada iken baş gözüyle göremediklerini gönül gözüne taşıyıp gösterir.

Muhasebe yaptırır. Kayıplar üzerinde tefekkür ettirip onları yeniden varlığa taşımaya yönlendirir.

Ağırlıkları, fazlalıkları, kibir damarlarını, çıkıntılıkları, hamlıkları, hazımsızlıkları, hırsları, hasetleri, aşırı sahiplik duygusuyla kontrol takıntılarını, bağ kurma adı altında cevaz bulduğu gerekli gereksiz temas trafiğini, yönlendirme ve güdüleme dürtülerini eritir.

Demem o ki, öğrenme yolculuğunda firkat önemli bir öğretici hatta eğiticidir.

VUSLATIN hakkını veremeyenler elbette firkatin ateşiyle yakılır.

Gurbetin acımasızlığı ile hırpalanır.

Yalnızlığın tekilliğinde kendini anlama ve bilmenin zahmetli süreçlerinden geçirilir.

Ancak…

Bütün bunlar çalışan bir aklın, düşünen bir zihnin, hisseden bir kalbin yanı sıra öğrenme mimarisi ve stratejisi üzerinde düşünüp gayretin küheylanına binen ve azimle bu yolu sürenler için geçerlidir.

Ya Selam!

26.11.2025

https://www.istiklal.com.tr/yazarlar/ogrenme-yolculugunda-ask-ve-firkat-1074809h

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

  • Öğrenme Yolculuğunda Aşk ve Firkat

    UĞUR CANBOLAT ÖĞRENMENİN temel özelliklerinden birisi kişinin tutum ve davranışlarında meydana gelen değişim hâlidir. Bu söz konusu olmuyorsa tam anlamıyla…

    Read More

  • Gönlümün Güvercini

    UĞUR CANBOLAT KÜÇÜKTÜK… Gönlün güvercininin ne olduğunu elbette o tıfıl zamanlarımızda bilmezdik, bilemezdik. İnsanın çarpan bir kalbinin olduğunu ve sevdiğini…

    Read More

  • Kokun Gelir Elvan Elvan

    UĞUR CANBOLAT KOKULARA karşı olağanüstü bir hassasiyeti vardı. Herkesi evvela kokusundan tanırdı. Muhabbet meclisine o gün eğer birilerini kırarak stres…

    Read More