UĞUR CANBOLAT BAŞIMIZIN en püsküllü belası budur. Başkasının bizlere sunduğu çözümleri kesin ve şaşmaz doğru kabul ederek kendimizi tembelliğin serin sularına bırakmaya alışmışız. Buna konfor diyenlerimiz çıkabilir ama yalanın anaforunda oluşan rehavete konfor denebilir mi, bilmiyorum. Belki buna gafletin dayanılmaz hafifliği diyebiliriz ama maliyetini hesaba kattığımız vakit bu teşhis yine isabetli olmaz. Zira hakikatte hafiflik …
UĞUR CANBOLAT YEGÂNE tavsiyesi buydu. Bulduğu her boşlukta, oluşturduğu her fırsatta bunu muhakkak söylerdi. Konuşmalarına bununla başlar yine bu cümleyle finali yapardı. Ama daha önemli ve etkili bir yöntemi daha vardı ki, bana kalırsa en sarsıcı olanı oydu. Muhabbet sonlanıp kalktığımızda öylesine uğurlamaz, uzaktan el sallamakla yetinmez yanımıza gelerek her birimize sarılır ve ancak öyle …