Kelimelerin Hafızı

UĞUR CANBOLAT HAFIZ-I KUR’AN idi. Zorlu köy şartlarından kopup gelerek kasabanın camisine sığınmış ve bir daha da geri dönmemişti. Günlerce caminin kuytu yerlerinde yatıp kalkarak ısrarını hocalara gösterdiğinden ilgilenmeye değer gördükleri için diğer öğrenciler epeyce mesafe aldıkları halde onu da kabul ettiler. Heves değildi ondaki, istekti. Hem de öyle böyle değil ısrarlı ve kararlı bir …

Merd-i Meydanım Dersin Meydanda Yoksun

UĞUR CANBOLAT EHL-İ BEYT muhibbiydi. Sözü döndürüp dolaştırır muhakkak buraya getirip bağlardı. Bakışı, hissedişi, duygulanışı, anlayışı, kavrayışı, yaşama biçimi, söz söyleme yöntemi, iş tutma tarzı hep buna göreydi. Ona göre sohbetin sohbet, muhabbetin muhabbet, eylemin eylem olması buna bağlıydı. Bereketi burada arardı. Kevser sırrına erip meveddet pınarlarından içmenin başkaca bir yolu, yöntemi yoktu. … EHL-İ …