EVET, gönlüm bir çalar saat her an sana kurulu… Yelkovanı, akrebi daima seni vurmakta… Tik, tak, tik, tak… Gönlüm bir çalar saat gecenin mavisinden siyahını seçtiğim… Tel, tel… Akşamın alacasından seherin aydınlığına salise, salise seni vurur. Evet, gönlüm bir çalar saat… Sana kurulu. Sana ayarlı. Günün yirmi dört saatinin her anına Seni nakşeden bir çalar …
KALABALIKTI etrafı, neredeyse insan kaynıyor bile denilebilirdi. Gelen, giden, muhabbet sofrasına oturanları hiç eksik olmazdı. Önceleri bilmezdim, bir süre yanında kaldığımda fark etmiştim. Dostlar dağıldıktan sonra kendi derununa dalıyor, saatlerce buradan çıkmıyordu. Edep perdesini yırtarak sual ettiğim vakit “Yalnızlık” şeklinde cevaplamıştı. “Siz mi yalnızsınız efendim” dedim gayri ihtiyari. Uzun ve anlamlı bir bakış sonrası hala …