YA ÖYLE DEĞİLSE!

“SORU sor” demişti, “Mütemadiyen soru sor. Bitmesin soruların hiç. Hayatının her dönemine sorular eşlik etsin.” Nereden çıktı şimdi bu demeye kalmadan devam etti. “Soruların dışarıya yönelik olmasın, içeriye sor.” İşte tıkandığım nokta burası olmuştu. Başkalarına soru sormak kolaydı. Her hususta bunu yapabilirdim. Fazlasıyla hem de. Ama içeriye soruyu nasıl soracaktım? Bunun yolu yordamı neydi? “Ya …

SUSARDIK BİZ KİMİ VAKİTLER

AMA ne bereketli bir susmak olurdu bu… Kelimelerimiz, cümlelerimiz kadar verimliydi. Doyurucuydu. Donatıcıydı. Ve bir o kadar da ürpertici. Yeniden heyecanlanır, tekrar tanış olurdu gönüllerimiz. Yeni baharların perdesi kaldırılırdı. Çiçeklere koşardık. Güller dererdik keyfimizce. İşte şu sana layık papatyam derdik, şu çiğdem, bu yasemin, bu dağ çiçeği… Ama koparmazdık. Bunu Barış Manço’nun o meşhur şarkısıyla …