UĞUR CANBOLAT YÜKSEK sesli bir aileye doğmuştu. Buna aile denebilir miydi, o da bir ummaydı doğrusu. Annesi, babası sürekli yüksek perdeden konuşur, sözleri alev sarar, öfkeler kabarırmış. Eller iyileşse de duvara atılan yumrukların göçürdüğü yerler ve bulaşan kanların kurumuş izleri kalırmış. Duvarlar burada bir boksörün yaşadığını söyleyebilirmiş eğer işin hakikatini bilinmezse. Dede ve nine de …
UĞUR CANBOLAT AHLÂK-I HASENE erleri gizlenip geri çekilini bilenler arasından çıkar. Bununla da kalmazlar. Onunla ilgili sağlam tedbirler alır. Bu sebeple güzel ahlak yolcuları gizli kapaklı sözlere itibar etmezler. Bu yönde işlere girişmezler. Hatta bu nevi yaklaşımları Kur’an-ı Kerim’den aldıkları derslerle teşhis edip anında ifşa ederler. Sinsiliği hemen sezerler. Sinenin neden sindiğini bildiklerinden onun tekrar …