BİLGİNİN TOPLAYICISI

BU yetmez, bilginin taşıyıcısı da olmak gerekir. Elbette önce tâliplik gelir. Özümsemediğimiz, sindirmediğimiz, hazmetmediğimiz hiçbir duygu, fikir, bilgi taşınamaz. Taşınmamalı. Önü, ardı ve bağlamları çok iyi bilinmeli. Bir yoruma ulaşılmalı, tahlil edilebilmeli. Süzgeçten geçmeli. Bize ait bir renge ve kıvama ulaşabilmeli. Hayat bulmalı yani. İşte bundan sonra sıra taşınmaya gelir. Paylaşılır. Bölüşülür. Bunlar ise zaman …

ÇALÇENE

UZUNCA biz zaman geçmişti. Dünya telaşesi araya girince görüşme seyrekleşmişti. Bir gün alıp başımı gittim. Dere kenarında sırtını bir ağaca yaslamış gözleri kapalı kendini dinliyordu. Selam verip vermemekte tereddüt içindeyken sen mi geldin dedi. Sen mi derken kimi kast ettiğini kestiremedim, beklediği biri var herhalde diye düşündüm. Cevaplama fırsat vermeden ismimle seslenerek gel otur şöyle …