UZUN süren şehir hayatından bunaldığını anlatırdı hep. Emekli olduktan sonra ormanı bol bir beldeye yerleşmişti. Mutluydu. Beti benzi açılmış konuşmaları renklenmişti. Sıkça arayıp dâvet ediyor ama gidemiyordum. En sonunda “Senin ses banyosuna ihtiyacın var, beni dinle gel” demişti. Daha fazla direnemeyip gittim. Üç beş kelamdan sonra “Hadi ses banyosu yapmaya gidiyoruz” diyerek beni ormana götürdü. …
NİCEDİR gözleri uyku ile barışık değildi. Firar etmişti, kovalasa da yetişip yakalayamıyordu. Aylar, yıllar bu şekildi ardı sıra devrilip gitmişti. Saçlar beyaza boyanmaya yüz tutmuştu. İlkin şakaklarından kendini gösterin bu kar tanesi gibi saçlar zamanla fırtına dönüşme eğilimine girmişti. “Boyatsam iyi olacak” diye düşündüyse de bir türlü karar veremedi. Boyatsa hangi renge boyatacaktı. O renk …