“GİDEREK kendi suretine âşık olan insanlara dönüştük, farkında mısın?” diyerek söze girdi. Yaşı ileriydi, güngörmüş biriydi. Tam anlayamasam da dikkat kesildim. Başını sahil tarafına çevirip öz çekim yapanları işaret edince mesele netleşti. “Özünü bilmeyenlerin öz çekim merakı bu” dedi ardından. Ne kadar yerinden bir teşhis bu. İç aydınlanmamızı sağlamaktan ziyade dış duvarımızı parlatmanın kaygısını güder …
BİR çiçek tarlasına dönüştürmüştü ruhumu… Öyle güzel, öyle içten ve aydınlatıcı bir bakışı vardı ki, bana çiçek tarlası olmaktan başka çare kalmıyordu. Nefesi öyle temizdi ki, tüm nefsi arızlardan arındıracak kadar güçlüydü. Merhameti, şefkati, ilgisi bin bir göz nuru ile işlenmiş desenlerin iç içe geçtiği bir yorgandan daha ısıtıcıydı. Bir sancak kumuştu gecenin ilerleyen zamanlarında. …