FARKINDAYIM ÖLECEĞİZ

ONUNLA kısa da olsa kayda değer bir zaman geçirebilmek için büyük bir riske girmişti. Kendini cesur görmezdi ama en küçük bir tereddüt bile yaşamamıştı. Ve işte baş başaydı. Etraf kalabalıktı ama o, ondan başka kimseyi görmüyordu ki. Görenlere aldırmıyordu zaten. Yıllardır düşlememiş miydi? Bir kahve içmek bile dünyalara değer dememiş miydi? Bak olmuştu işte, üstelik …

EHLİYETİN VAR MI?

GECE gündüz demeden onu düşünüyordu. Düşlüyordu. Baktığında nasıl bakar, gördüğünü ne şekilde görür merak ediyordu. Kuşları nasıl seyrederdi örneğin, yem atar mıydı? Onlar oradan oraya sekerken kendi yüreği de onlarla seker miydi? Su içen kanaryalar dikkatini çeker miydi? Kuşların başını göğe kaldırdığında o da aynısını yapar mıydı? Ağaçlara o da benim gibi sarılır mıydı? Sadece …