ÖNYARGININ pençesine düşmüştüm. Yargılarımı önyargılarıma göre yapıyordum. Fena da çuvallıyordum elbette. Meseleyi anlamam uzun zaman aldı. Elimde ölçülebilir, test edilebilir fizik bir veri yoktu. Ne doğrulanabilir ne de yanlışlanabilirdi. Akıl yürütmeyi de sağlıklı yapmadığımdan ya tamamen sezgilerime ya da duyduklarıma dayandırıyordum kararlarımı. Objektif değil tamamen sübjektiftim yani. Göz ile bakıyordum ama bunun yeterli olmadığını acı …
SENİN hikâyen bu, benim hikâyem, hepimizin. Ve her birisi biricik, özel. Bir defa yaşanacak. O sebeple hikâyeni kurarken bu dikkat ve uyanıklık içinde olman gerekiyor. Hikâyemizi oluştururken yabancı bir oyuncu edası ile değil asıl oyuncu kararlılığı ile yer almalı ve her anın tadına vararak yaşanmalıdır. Beraber yıldızları seyredişimiz eşsiz olmalı. Yan yana oturuşumuz, pencereden birlikte …