GÖNLÜMDE ESEN RÜZGÂR

EY GÖNLÜMDE esen rüzgâr, nice vakit seni beklemiştim… Bir başıma… Tenhalarda hep seni hissetmek, serinliğine teslim olmak istemiştim. İşte geldin. Ne de iyi ettin. Es, durmadan es. Telafi et geç kalmışlığını… Serinlet ruhumu, in hücrelerime kadar. Ey gönlümde esen rüzgâr, gitme artık… Ve durma, her daim es. 19.08.2019

SIRLARINI SAKLAYAN ŞEHİR

SIKILGAN bir yapısı vardı. Hâlen bundan tam kurtulduğu da söylenemezdi. Çok dinler az konuşurdu. Önceliği her zaman öğrenmek üzerine gelişmişti. Söz ehli her zaman dikkatini çekmişti. Yerli yerinde ve kıvamında konuşmak sanılanın aksine kolay değildi. Meramını kısa, anlaşılır ve başkaca manalara çekilmeyecek şekilde anlatmak hüner istiyordu. Bunu başaran kişiler insan davranışlarını okuyup yorumlama hususunda da …