BEN SENİN MEYDAN OKUMANI SEVDİM

BU söz onun kişiliğine hiç mi hiç uymuyordu. İddiacı değildi. Rekabeti sevmezdi. Başkalarını yenerek kendinde bir üstünlük vehmetmek gibi ham davranışlardan uzaktı. Ama yine de dilinden düşürmüyordu. Kendisi meydan okumaktan uzak bir tavra sahip ancak şahsına meydan okunmasından da mutlu. Bir çelişki gibi duruyor ilk bakışta. En azından bana öyle görünüyor. Son zamanlarda diline dolanan …

İBRİŞİM YÜREKLİM

SEVDİKLERİNİ böyle severdi. Daha kısa ifade etmek istediği zamandaysa “İbrişimim” derdi. Ve susardı uzunca. Bendeki karşılığı şuydu. Bu söz o kadar önemli ve bir o kadar da içi dolu ki, harfler, cümlenin ipine dizdikten sonra bir süre söze ara vermek gerekirdi. Ağırlığı vardı. Değeri yüksekti. Hazmedilmesi gerekirdi ve bu biraz zaman isterdi. Dikkati hak ederdi. …