MUHABBETİN KURUSU GEREK BİZE!

KURU muhabbet lazım bize dedi. Anlayamadım tam olarak. Sevelim, sevilelim tamam. Hayata bu pencereden bakalım, kabul. Sevgimizi nefsimiz değil, nefesimiz yapalım, elbette. Tozlanmış arkadaşlıkları yeniden güncelleyelim, her hafta bir kaçını arayarak merhaba diyelim, buna da tamam. Ama kuru muhabbet ne demek yahu? Üstelik kuru kuru muhabbet edilir mi? Nerede bunun çayı? Nerede bunun kavurgası denmez …

BAĞ

BİR bağ idi bizimkisi, iyi bir bağ. Şarap üretmek için kurulan bağlardan değildi elbette. Bizim bağımız şurup bağı, kendinden kendine akan… Ötelerden ses verebilen bir bağ. Ve bu sese âşina olunabilen bir bağ. O ses kendi sesiniz gibi, hatta kendinize seslenişiniz gibi… İçinizde onunla dolup taştığınızda gönlünüze düşen sessiz seslenişler gibi. Merhaba dediğiniz de ben …