BİR vezinsiz çığlığım ben sevdiğim. Ölçüye gelmeyen bir çığlık bu… Tartıya girmeyen… Çoğu defa hesap edilemeyen… Ne vakit, nasıl bir perdeden içimin içinden sana ünleyeceğimi inan bilmiyorum. Sessizliğin derinlerinde seyrederken avazım an oluyor ki, asumanı kaplıyor. Seslendikçe açılıyor sesim. Çığlıklar çığlıklara ulanıyor. Sonra mı? Sonra uçsuz bucaksız bir uçurumdan düşer gibi düşüyor derinlere çığlığım. Yine …
SÖZÜM dilimden taştı. Kalem elimden, harfler kelimelerimden, kelimeler cümlelerimden taştı. Sayfalarım defterimden taştı. Sana yazdıklarım kitabımdan taştı. Bakışım başından taştı, sesim dağdan, seslenişim benliğimden taştı. Gözlerim, gözlerinden taştı. Taştı da tekrar bana ulaştı. Yüreğim yüreğinle taştı, yüreğinde taştı. Kışlarım baharına taştı. Tazelendi. Canlandı. Hasretim taştı da, taştı. O kadar ki; hadden aştı. Ayrılık taştı, taştı …