SEVİLMEKTEN ÇOK SEVMEYE MUHTACIZ

TERSİ söylenir oysa. Sevilmeye çok ihtiyacımız olduğu farklı vesilelerle söylenip durur. Aslında öyle değildir durum. Sevmeye ihtiyacımız vardır.

Siz severseniz yani önceliğiniz sevilmek değil de sevmek olursa zaten bu sonucu er veya geç alırsınız. O halde neden sevilmeyi beklemek yerine sevme eylemimizi çoğaltmıyoruz? Bu düşünülmeye değmez mi?

Sevilmek istediğimiz zaman hele çok sevilmek istediğimiz zaman elimizde olmadan hile karıştırabiliriz. Daha şirin, daha sempatik, daha anlayışlı, daha hoşgörülü, daha mütevazı, daha bilgili, daha görgülü, daha yardımsever, daha dost canlısı olmak için fark etmeden yapmacıklığa düşeriz.

Ama sevmek için bunlara ihtiyaç duymayız.

Sevdik mi, severiz.

Başkalarının sevdiklerimizi şöyle ya da böyle görmeleri bizim için bir şey değiştirmez. “Ne olursa olsun ben onu seviyorum” deriz. Bunun için etiket kullanmayız. Sevgimizi gerekçelendirmeyiz. Sebeplere bağlamayız. Eğer böyle yapıyorsak bu zaten sahih sevgi olmaz. Alış veriş olur.

Kalbimiz her gün kırılır ama yine de sevmekten vazgeçmeyiz.

Çünkü sevildikçe iyileşiriz.

Onarırız kendimizi.

12.11.2019

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

  • Bağ Kurmak ve Mesafeli Yakınlık

    UĞUR CANBOLAT MESAFELİ YAKINLIK yanlısıydı. İlişkilerini sınırlandırırdı. Sabahın kör vaktinde kalkıp abdest alır ve kendini yollara vururdu. Maksadı kimseyle bağ…

    Read More

  • Haya ile Hayat Bulanlar

    UĞUR CANBOLAT KALABALIK bir ekiple Erenler diyarı diyebileceğimiz Kastamonu’ya gitmiştik. Yolculuğun her safhası güzeldi. Coşkuluydu. Dostlar hayata anlam katmaya kendi…

    Read More

  • MANEVİ ERGİNLİK

    UĞUR CANBOLAT AHLÂK-I HASENE erleri, cehalet ergenliğinden manevi erginliğe geçebilenler arasından çıkarlar. Doğru yolu izleme bakımından aklını kullanmakla elde edilen…

    Read More