UĞUR CANBOLAT
AHLÂK-I HASENE erleri, kendilerini teolojik polemiklerden uzak tutan insanlar arasından çıkarlar. Onlar inançlarını tartışma konusu yapmak yerine en derin ve saf biçimiyle yaşayarak hayatlarının en ince noktalarına kadar taşımayı hedeflerler. Tüm amaçları budur.
Güzel ahlak yolcuları kendilerini dinin sahibi olarak görmekten kaçınırlar. Onlar kendilerini dinin sahibi değil, dinin kendilerinin sahibi olduğu fikrini tercih ederler. Bu ise onlara ciddiyet getirir. Tartışan değil uygulayan konumuna taşır. Bu sebeple bilgi sahibi olup bunu yarıştıran, cedel yapan kişilerden olmazlar. Onlar elde ettikleri bilgiyi hayatın gerçeklerine uyumlaştırarak amele dönüştürler. İhlaslı eylemlerin sahibi olurlar. Bir işin sözünü etmekten ziyade uygulayıcısıdırlar.
Yüksek erdem yolcuları dini, hayatın kendisi olarak görürler. Bir yaşam tarzı olarak kabul ederler. Bu sebeple tartışmak ve üstünlük sağlamak amaçlı işlere yönelmezler. Tevazu ile ihlası yüklenir ve kulluğun sırrına ererek Allah’ın istediği ve razı olduğu bir kul olmayı her şeyin üstünde tutarlar.
Zira dinin yaşam sahasından çekilerek söylem haline getirildiği dönemlerde huzurun uçup gittiğini bilirler. Ayrılıkların baş gösterdiğinin şuurundadırlar. Üstünlük aracı ve galip gelme hissiyle ortaya atılan fikirlerin haklı olunsa bile amele dönüşmek yerine kavgalarla neticelendiğinin idrakindedirler.
Müzakere ederler. Fikir teatilerinden kaçınmazlar. Muhataplarının argümanlarını da öğrenirler. Dayandığı temelleri anlamaya çalışırlar. O sebeple suçlayıcı polemikler yerine anlamak ve anlaşılmak üzerinde ilerlerler.
Bu donanıma sahip olmak için ahlâk-ı hasene erleri elbette araştırmalar yaparlar. Karşılaştırmalı okumalara ciddi emekler verirler. Din felsefesi okurlar. Psikolojini ayrıntılarıyla kavramaya çalışırlar. Sosyolojiyi yok saymazlar aksine ciddiye alırlar. Yüce kitabımızda bizlere örnekleri sunulan Nebiler ve onların kavimleriyle olan diyaloglarının şifrelerini çözmeye gayret ederler. Hareket noktaları da Peygamberlerin tavırlarını anlayıp kavrayarak bir anlam haritası oluşturup bunu yaşamın tüm hadiselerine uygulamaya çalışırlar. Kur’an-ı Kerim üzerinden yaptıkları bu tahliller ve dinler tarihi üzerinde yaptıkları çalışmalarda hiçbir peygamberin polemiği tercih etmediğini tespit ederler.
İşte bu sebeple teolojik polemiklerden kaçınırlar. Tersine bir davranış geliştirmenin kişiyi esas maksatları olan kulluk bilincinden uzaklaştıracağını gördüklerinden bu denizde boğulmazlar. Tüm gayeleri tevhit üzere olmaktır. Ahlak, adalet ve özgürlük temelinde iradelerini keskinleştirerek yol almaya çalışırlar.
Güzel ahlak erleri için din bir tartışma yani polemik alanı değil, yaşam alanıdır. Bu sebeple zıtlaşmalardan uzak dururlar. Sertlikten yana olmazlar. Münazara ederler ama münakaşa etmezler. Bunu inandıkları dinin ilahi olma vasfına yakıştırmazlar. Rabbimizin insanlığın hayrı için bir bağış olarak lütfedip Resulleriyle göndererek tebliğ ettirdiği dinin tartışılması, polemiklere konu edilmesi, hırslarla ve üstün gelme güdüsüyle yoğrulmuş heveslere kurban edilmesine razı olmazlar.
Güzel ahlak yolcularına göre din bir kelam ve kalem kavgası mevzusu değildir. İlahi bağıştır. Lütuftur. Kurtuluş reçetesidir. Kulla düşen ise kulluktur. O metnin üzerinde kulluğu aşan hislerle kavgaya tutuşmak değildir. Bu haddi aşmaktır. İlahi kelam üzerine kendinde söz söyleme hakkı görme hadsizliğidir. Bu ise onlar için kalbi öldürmek, imanı yaralamaktır.
Ey hakikat yolunun kendisini teolojik polemiklerden asude tutan kalbi hüşyar yolcusu!
Sen de eğer güzel ahlak yolcuları gibi menzile selamet ile yürümek istiyorsan hasımlık duygularını terk etmelisin. Muarız ahlakından beri durmalısın. Hücum etme güdünü törpülemelisin. Cedel yöntemlerini bırakmalısın. Savunma ve saldırı gibi nitelikleri öne çıkarmak yerine anlamayı ve idrak etmeyi benimsemelisin. Rakibinin fiillerine galip gelmek yerine önceliğin nefsin iğvalarıyla başa çıkmak olmalıdır. Kendini soyutlanmış gösteren hokkabaz somut şeytanları tanıyıp yanından kovmalısın. Çünkü onlar sana dini yaşamak yerine tartışmayı daha önemli göstereceklerdir. Polemiklere atacaklardır. Gerçeğin değil gerçek gibi gösterdiklerinin savaşçısı yapacaklardır. Sana kahraman muamelesi çekeceklerdir. Ölçülerin doğru veya yanlışlığından çok gözünü kazanmaya ve üstün gelmeye odaklayacaklardır. Kelime oyunlarını tatlı göstereceklerdir. Cerbezeyi sevdireceklerdir. Buradan haz almanı sağlayarak kulluk sırrından uzaklaştıracaklardır. Unutma ki, senin işin polemik değil vahyi anlamak ve Nebi ahlakı üzerinde yürüyerek kulluğunu ihlas ile gerçekleştirmektir.
03.10.2025