TESTİ DE SUYA SUSAR

SUSUZLUK üzerine konuşuyorduk.

İnsanın nelere susadığı, nelere özlem duyduğu meselesi…

Hasretin başı dumanlı dağlar gibi başımızı döndürmesi…

İçinde her dem kaynayıp durana uzak düşmek, özledikçe özlemek…

Doğru değerlendirilirse olduran, iyi yönetilemezse öldüren hasret…

Suya sadece insan susamazmış.

Su da insana susarmış.

Avuç avuç içilmek ve serinlik vermek istermiş kendisine müştak olana…

Zaman zaman sessizlikler de yaşandı muhabbet sırasında.

Durup gönlümüzü dinledik.

İnsanın suya susaması, suyun insana susaması ile de sınırlı kalmadı konu.

Testi de suya susarmış.

Suyu muhtaç olana taşımak, müştak olana ulaştırmak için o da niyaz edermiş.

Bunlar zihnimizde dönüp dururken gelen son cümle bir kez daha bizi sallandırmıştı.

“Mühim olan yangın küllenince de uçabilmektir…”

Bağlantıyı tam kavrayamasam bile söndüğü zaman bile sönmeyen bir ateşten bahsediyordu.

Vuslat ile bitmeyen bir hasretten…

Susadıkça susamak sanırım diri olmanın bir işareti… 21.09.2020

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

  • Kaidesi Olmayanın Gailesi Olur

    UĞUR CANBOLAT YANAŞIK düzen eğitimine ilk elden alınmıştık. Askerliğe dair hiçbir kuralı bilmiyorduk. Sadece akşamüzeri teslim olmamızdan sonra neredeyse üstümüze…

    Read More

  • ANLAYARAK İMAN ETTİĞİN KİTAP

    UĞUR CANBOLAT AHLÂK-I HASENE erleri, anlayarak kitaplarına iman edenler arasından çıkarlar. Her ne pahasına olursa olsun anlayarak kutsal metinlerini kaybetmemek…

    Read More

  • Şiirini Kaybeden Milletleri Felaketler Bekler

    Şiir denildiğinde sadece romantik duyguları hatırlamak, ergenlik dönemlerinin hissiyatıyla sınırlamak yanlıştır. Elbette bu duygular şiire yansır ancak şiir bunlardan ibaret…

    Read More