BİR YANIMIZ DİĞER YANIMIZA KÜSERSE

NE OLACAK Kİ, demeyin yollarımız yokuş olur. Yorgunluklar içinde halsiz kalırız. Çift taraflı oklanırız ve kan kaybından ölürüz.

O sebeple küsmekten ziyade barışı tercih etmeliyiz.

Ruhumuz vücudumuza küsmemeli.

Kalbimiz aklımıza darılmamalı.

Aklımız fikrimize gücenmemeli.

Bir elimiz diğerinin muhalifine iş tutmamalı…

Gecemiz gündüzümüze ters düşmemeli.

Fikrimiz neyse zikrimiz de bu yönde olmalı. Üzerine bir de şükürler eklenmeli.

Şükür, takdir duygusu, karşılıksız sevme, dürüstlük gibi iyilik güçleri bizi evrensel uyuma taşır.

Kalbimizin zikri ile dilimizin virdi bu uyumu pekiştirir.

Dilimiz kalbimizin tercümanı olmaktan uzaklaşıp başka şeyler söylemeye başlarsa bütünlüğümüz bozulmaya yüz tutar. Sonrası kaostur.

Bize düşen nedir derseniz, kafamızın söylediği ile kalbimizin söyledikleri arasındaki farkları bulup giderek huzuru tesis etmektir. Tüm bunları kalbini terk edenlerin yaşadıkları gerginlikleri unutmadan yapmalıyız. Zira doğru davranmadığımızda bizi de aynı akıbet bekliyor olacaktır.

Kalp ve aklımızın farklı şeyler söyleyip çarpışmaları evde bir psikopatın bulunmasından farksız sonuçlarla tanıştıracaktır bizi.

Demem o ki; bir yanımız diğer tarafımıza küsmesin.  Varlık bütünlüğümüzde barış, huzur, mutluluk olsun. Şizofrenik bölünmeler yaşamayalım.

28.01.2020

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

  • Bir Hasrettir İstanbul

    Gönlümüzün payitahtıdır kutsal şehirlerimizden sonra. Ona bir başka bakarız. Bir başka hissederiz onu. Hasret yangınlarımız orada ateşlenir, vuslatın sükûtu yine…

    Read More

  • İlim ilim ilmektir

    UĞUR CANBOLAT MUSİKİ meclisi kuruluyordu her hafta. İlahilerle başlayıp deyişlere geçiyorduk. Ardından yol gösteren irfan türküleri sıraya giriyordu. Sürpriz konuklar…

    Read More

  • Anlamsızlığa dayanır mı bu kalp?

    UĞUR CANBOLAT SEVGİSİZ bir aileye doğmuştu. Muhabbet fukarası olunduğu için yuvaya dönüşemeyen dört duvarın arasında gelişip büyümek elbette hiç kolay…

    Read More