KİMİN NEFESİ OLDUN?

SORU kıymetliydi bir o kadar da sarsıcı. Biz bugüne kadar birilerine nefes olmak, can sunmak yerine genellikle nefes kesmeyi tercih etmiştik.

Kimin nefesini keserek yere düşürmüşsek keyifle seyretmiş bundan haz almıştık. Bununla da kalmamış bunu orada burada bir övünç vesilesiymiş gibi anlatıp durduk.

Oysa bize bir boyun kurtarmak, bir can kurtarmak gibi konular önemle anlatılmıştı. İlahi buyrukta da bunlar yer alıyordu.

Nefes kesmek değil nefes olmak gerektiğini biliyorduk yani.

Nefes kesmek nefse uyarak gerçekleşirken nefes olmak kalpten mânâ üflemeyi gerektiriyordu.

Kalbimizden kaç kalbe üfledik diye kendimize sorduğumuzda nefesini kestiklerimiz yanında esamesi bile okunmuyordu.

Evet, soruyu tekrar edelim; kimin nefesi olduk?

Son günlerde ülkemizde yaşanan deprem sahnelerine baktığımızda bu konunun önemi daha iyi kavranabilir.

Sevgi elimiz uzanıyor mu?

Merhamet denizi coşuyor mu kalbimizden başka kalplere?

Diriltici bakışlarımız kaç yüreği alevlendirdi?

Kimin, kimlerin nefesi olduk?

Unutmayalım ki; nefesi olduklarımız gün gelir nefesimiz olurlar.

29.01.2020

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

  • Efsaneler Dökülüyor Gülüşlerinden

    UĞUR CANBOLAT HAYATININ en büyük ikramı, şükrü en zor bahtı ve her daim talihi saydığı yâreni ile henüz gözleri birbirine…

    Read More

  • Kalbimin Maksûresi

    UĞUR CANBOLAT İKİ yaş kendisinden büyüktü. Kapı bir komşulardı. Tüm çocukluk oyunlarını birlikte oynamışlardı. Birlikte koşmuş, birlikte düşüp çamura bulanmış,…

    Read More

  • Yağan Kar mı Ateş mi Lavinia?

    UĞUR CANBOLAT ALTMIŞA varmasına bir senesi kalmıştı. Saçlarında neredeyse hiç beyaz yoktu. Üzüm siyahı saçlarını görenler boyattığını sanırdı ama o…

    Read More