SERSERİ mayın gibiydi. Ne zaman nereye düşeceği ve nasıl patlayacağını kestirmek imkânsızdı. O kadar ki, bunu kendisi bile bilemiyordu. Sabah erken sayılan bir saatte evden çıkardı çıkmasına ama nereye gideceğini bilmezdi. Yolunu belirleyen aklı değil ayaklarıydı. Gönlüyle bir yere gittiği ise hiç görülmemişti. İlk etapta düzeyli bir iletişim kuruyordu. Ağzı da kalabalıktı doğrusu. İnandırıcılığına da …
Meclisinize gelenlere yer açın ki, genişlik bulasınız diye seslendi. Demek başkasına yer verdiğinde yerin oluyor diye düşündüm. Oturduğun yeri mülk edinmeden ikram ettiğinde sende buna mazhar oluyorsun. Belki size sıradan gelecek ama ben bu çağrıdan etkilenmiştim. Kendimize oturabileceğimiz uygun yerler ararız hep… Bu mutlaka maddi manada gerçekleşmez. Gözümüze göz, sözümüze onu alıp bereketlendirecek sözler ararız. …