KONUŞMAYI severdi. Daha doğrusu şöyle diyelim, sevdiği her şeyden daha fazla severdi. Kendisi yok Allah’ı var konuşması da dinlenirdi hani. Boşa konuşmazdı. Süzülmüş cümleler kurardı. Kabukla ilgili değildi, öze yolculuk yanlısıydı. Bu kadar sözü nereden buluyor, nasıl biriktirdi diye hayret eder bir türlü o çocuk aklıma sığdıramazdım. Dedemle birlikte giderdik. Küçük bir saatçi dükkânıydı. Buranın …
HERKES bir yerlere yaslanır. Arkamızı güçlü, güvenebileceğimiz bir yere vermek isteriz. Emin olmadan bunu yapamayız. İçimizde şek, şüphe varsa sürekli aklımız burada kalır ve işte o zaman yaşadığımız anları kaçırırız. Zira odaklanamayız. Bütün duyularımızla yönelemeyiz. Bunun sonucunda da yarım kalır her şey. Nereye yaslandığımız bu kadar önemli mi diye sormuştum, çok önemli cevabını almıştım. Bunun …