ANLAT demişti yanmayı, anlatmıştım. Onun bana anlattığı kadar etkili olamadı elbette. Kendimce bir aktarımdı bu neticede. Kaynağı kendisiydi ben ise nakledicisi. Dinleyebildi mi, emin değildim. Kararını merak ediyorum bir yandan da. Uyku tutmadı sahur sonrası erinmeyip gittim yanına. Sessizliğe bürünmüştü. Sanki içindeki kıpırtıları büyütmek ister gibi bir hâli vardı. Dudakları kıpır kıpırdı. Göz işaretiyle yanına …
SEN YANMAYI anlat demişti. Yanmayı bilmeyen hayatı bilemez. Hayatı bilmeyen yaşamış sayılmaz. Neden böyle bir emir verdi bilmiyorum. Ramazan yaklaşıyordu. Yüreklerimizdeki heyecan dozu sürekli artıyordu. Yaklaştıkça bu coşku kendini daha fazla hissettiriyordu. Böyle bir demde olmuştu ziyaretim. Selam verip girdim. Mukabele eder etmez ‘Sen yanmayı anlat’ demesi manidar olmuştu. Hem bu nasıl bir yanma? Neyin …