NE SORSALAR aynı cevabı verirdi. Dilinde zikirdi adeta. Ne yapıyorsun? Hiç. Nasılsın? Hiç. Adın ne? Hiç Ne olmak istiyorsun? Hiç. Böyle uzayıp giderdi. Zamanla adı sanı unutulmuş üzerine bunu bir isim olarak giyinmişti. Belki de hiç olmak istiyor bir varlık emaresi taşımak istemiyordu bu dünyada. Bir ismi, bir nişanı olsun istemiyordu. Hatta izim bile kalmasın …
BUGÜN alınma günündeyim dedim. Aydınlatır gibi gülümsedi. Bakışları hem can bahşeder hem de can alır gibiydi. Açıklama getirmek için devam ettim. Alınma dedimse, kırılma, gücenme, küsme günü değil, her iyi şeyi üzerime alınma günümdeyim dedim. Öyle bir şefkatle tebessüm etti ki gamzelerinin içine düştüğümü ve sevinçle yuvarlandığımı hissettim. Şımartıyordum kendimi. Fırsat elime geçti değerlendirmek hakkımdı. …