EVET, bir gece hecelemesi bu, gündüz de devam eden… Gecenin siyah zülüflerini tel tel edip kelimelere bağlarım. Her bir tele tutunmuş olan bu harfler bir sevda ahengiyle yan yana dizilirler. Hece olurlar, kelimeler üretmek için… Durmazlar burada. Henüz hikâyenin başındadırlar. Heyecan kalbi ağıza getirir. Getirir de kelimeler iç devinime girerler. Bir uğultu başlar. Bir şehrayindir …
KAVİ dur, sana yakışan budur. Kar suyu gibi eriyip aktıktan sonra ne kıymetin kalır be hey!.. Yapma bunu. Uykusuz kaldığın geceler hatırına. Gözünden gönlüne göz kırpan yıldızlar hatırına yapma bunu. Bunaldığın anlarda ah bir serinlesem dediğinde imdadına yetiştirilen rüzgâr hürmetine… Başında cıvıldaşan kuşlar, üzerine düşler yarısı serçeler tarafından yenmiş dutlar hatırına yapma bunu. Be hey! …