İNCİR ağacının altına oturmuş sohbet ediyordu. Mevsimiydi. Dalından taze incirleri alıyor tek tek eliyle ikram ediyordu bir yandan da. Bir divan sohbetiydi bu. Ayaktaydı. Biz de öyleydik. Buna isterseniz devranî bir muhabbet, sohbet de diyebilirsiniz. Ayakta hiç sohbet dinlediniz mi bilmem ama biz o gün gerçekten bambaşka lezzetlerle gıdalanmıştık. İşte bu incir gibi taze olmalısınız. …
ÖYLE derdi ninem iki cümlenin birinde. Tersineymiş dünya. Neden öyle diye sormazdım. Abes gelirdi bana bu. Var demek ki, bir bildiği. Benim ondan daha iyi bilecek halim yok ya. Yaş ilerledikçe, gözlemler çoğaldıkça benim de görüşüm giderek bu nokta sabitlenmeye başladı. Bir şey söyleyeyim mi. Ninemi geride bıraktım bu hususta. Dünya eskiye göre daha fazla …