Günün Yazısı

KÖPÜK

DENİZİN kıyısına oturmuş konuşuyordu. Kimlerle mi? Köpüklerle… Hem de ne konuşma. Çok koyu bir sohbetin içindeydi. Her kabarcığı tek tek tanıyor gibiydi. Sanki onlara isimler vermişti. Köpükler diye hepsini tek kelimede zikretmek olmaz diyordu. Onların da bir kimlikleri, bir şahsiyetleri olmalı. İsimleri olmalı. Bu isimlerle çağrılmalılar. Eğer sadece baş gözüyle bakmıyorsan köpüktür, köpürür gider diye …

HESAPSIZ KİTAPSIZ

DEĞİLİM elbette… Ama insan ne kadar hesap ederek, kitap ederek yaşayabilir ki? Bir ses seni hesap edemediğin bir yerlere alıp götürmez mi? Götürür. Altında bir nefeslik oturayım diye yaslandığın ağaç kimi zaman seni unuttuğun hâtıraların tam da içine çekmez mi? Çeker. O hâtıralar seni bazen tadına doyulmaz lezzetlere taşır, kimi vakit de azap derelerinde halsiz …