BİR vezinsiz çığlığım ben sevdiğim. Ölçüye gelmeyen bir çığlık bu… Tartıya girmeyen… Çoğu defa hesap edilemeyen… Ne vakit, nasıl bir perdeden içimin içinden sana ünleyeceğimi inan bilmiyorum. Sessizliğin derinlerinde seyrederken avazım an oluyor ki, asumanı kaplıyor. Seslendikçe açılıyor sesim. Çığlıklar çığlıklara ulanıyor. Sonra mı? Sonra uçsuz bucaksız bir uçurumdan düşer gibi düşüyor derinlere çığlığım. Yine …
BÖYLE olmalısın dedi. Nasıl yani dedim. Bir üzüm asması gibi olmalısın sevdiğine diye tekrar etti. Üsüm asması yukarı doğru yükselir, evet. Yükselmeli. Kendini geliştirmeli, yeni bilgiler katmalı dağarcığına. Görmeli, gözlemeli hayatı. Fikrini zenginleştirmeli. Yetmez. Gönül olgunluğu da katmalı. Engin olmalı. Sevdiğine bir asma gibi eğilmeli. Dinlemeli. Anlamalı. Yetmez. Ona her dem yeni lezzetler sunmalı. Farklı …