DURUP dinlenmeden bu kelimeyi tekrar ediyordu. Başka bir şey demiyordu. Neredeyse dilinin mütemadiyen zikri bu olmuştu. Kimseler anlayamadı ne demek istediğini… Anlamaya çalışmadılar da aslını sorarsan. Sadece onu bir eğlence meselesi yaptılar. Hatta bir nevi yargılama, etiketleme, dahası aşağılama vesilesi kıldılar. Günler, aylar böyle geçip gitti. Yıllar da ardışık aktı. Herkes için kabul edilmiş bir …
TILSIMLI bir düğüm gibiydi… Açtıkça açılıyordu. Hatta güzelleşiyordu. Daha evvel insanın bilmediği bir koku salıyor iç dünyasına ve bir mest oluş hâli sunuyordu. Şaşkındı. Nasıl olduğuna bir türlü açıklık getiremiyordu. Düğüm dediğin sıkıştırır, pekiştirir, bunaltır diye düşünüyordu. Bu düğüm nasıl ferahlatıyor beni, nasıl inceltiyor ve nasıl bu kadar yoğun bir huzur sunabiliyordu? İşte aklı bunu …